Valentina, genç yaşına rağmen yeteneğiyle dikkat çeken tutkulu bir piyanisttir. Hayatında yeni bir sayfa açmanın heyecanını yaşarken, müziğe olan bağlılığı her notasına yansır. Parmaklarının piyano tuşlarında dans edişi adeta bir şiir gibidir; her ezgi onun kalbindeki duyguları dışa vurur. Müziği, hem kendisi için bir sığınak hem de dünyaya sesini duyurmanın en güçlü yoludur.Aynı apartmanda yaşayan komşusu David ise bambaşka bir karakterdir. O, gündelik hayatını işine adamış, sürekli yeni buluşlarla uğraşan bir mucittir. Çalışmalarına odaklanmak için sessizliğe ihtiyaç duyan David, yoğun temposu nedeniyle dış dünyayla bağlarını çoğu zaman koparır. Gürültüye karşı hassas olan yapısı, onu Valentina’nın melodileriyle sık sık karşı karşıya getirir.İki farklı dünyanın insanı olan Valentina ve David’in yolları, zamanla bu zıtlıklar üzerinden şekillenir. Valentina’nın coşkusu ve David’in disiplinli yaşamı, hem çatışmalar hem de beklenmedik bağlar doğurur. Müziğin özgür ruhu ile bilimin soğuk mantığının kesiştiği bu hikâye, izleyiciyi duygusal ve ilham verici bir yolculuğa çıkarır.Bu ikisinin arasında ince bir duvar var. Bu duvar, beton bloklardan çok daha fazlası, Valentina'nın piyanosunun melodik seslerinin David'e ulaştığı bir enstrüman haline geldi. Bu durum David için ilk başta rahatsızlık kaynağı olsa da daha sonra kendini Valentina'nın büyüleyici piyano melodilerine kaptırır.Tek bir duvarla ayrılan bu iki komşu için duvarın işlevi zamanla değişmiştir. Artık o duvar, bu iki farklı dünyanın dokunduğu, iletişim kurduğu bir köprü haline geldi. Böylece duvar bir bakıma Valentina ve David'in çöpçatanı oldu. Kim bilir belki de bu duvar sayesinde bu iki komşu birbirini daha iyi tanıma ve anlama fırsatı bulur. iyi seyirler..