Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaparak Altın Palmiye kazanan bu çarpıcı film, “Hitchcockvari bir mahkeme draması” olarak tanımlanıyor. *Bir Düşüşün Anatomisi*, insan psikolojisini ve bir evliliğin karmaşık dinamiklerini çarpıcı bir gerçekçilikle ele alıyor. “Birinin özel hayatı, başkasının cehennemidir” düşüncesinden yola çıkan yapım, izleyiciyi Alman yazar Sandra’nın sarsıcı hikâyesine davet ediyor. Fransız Alpleri’nde, görme engelli oğlu ve eşi Samuel ile izole bir yaşam süren Sandra’nın hayatı, kocasının yüksekten düşerek ölmesiyle tamamen değişir. Samuel’in ölümünün intihar mı, kaza mı yoksa cinayet mi olduğu belirsizliğini korurken, şüpheler Sandra’nın üzerine yoğunlaşır. Cinayet suçlamasıyla başlayan mahkeme süreci, sadece olayın ardındaki gerçeği değil, aynı zamanda Sandra ile Samuel’in çalkantılı ilişkisini de gözler önüne serer. Film, gerilim dolu atmosferiyle izleyiciyi hem psikolojik hem de duygusal olarak sarsarken, bir yandan da bir ilişkinin derinliklerine inerek düşündürücü bir deneyim sunar.